2 Ekim 2010 Cumartesi

25 YIL SONRA YENİDEN DOLAŞIMA GİREN BİR ÖYKÜ



Bir zamanlar bir mizah öyküsü okumuştum Gırgır’da,Oğuz Arallı yıllarda..Ne gülmüş,ne gülmüştüm!...Amatör bir yazar tarafından yazılmıştı.Askerlikte dayak atılması meselesini gündeme getiriyordu.Genç bir adam askere gidiyor.Bu genç adamın sivil yaşamındaki muzip bir arkadaşı,ona mektup yazıyor.Başını oldukça derde sokan bir mektup.Sanki genç adam o arkadaşına askerlikteki koşulladan,çavuşundan,yediği dayaklardan dert yanıyormuş gibi..Eh askerlerin eline geçmeden bu mektuplar rütbeliler tarafından okunduğu için,bir ton sopa yiyor çavuşundan.Sonra bu genç arkadaşına mektup yazıyor,bu tür mektuplar göndermemesini istiyor,onun yüzünden çavuştan dayak yediğini anlatıyor.Fakat arkadaşı çavuşa ve rütbelilere sövüp sayıyormuş gibi bir cevap yazıyor,genç askerin başı daha da büyük bir derde giriyor.Yeniden mektup yazıyor,sövüyor sayıyor,bunu yapmaması için yalvar yakar oluyor.Nafile..Yine başını fena halde derde sokacak bir mektup daha geliyor.Fena dayak yiyip revire düşen genç adam,arkadaşından intikam almak için firar ediyor…İşte bu son derece komik öyküyü birileri unutmamış benim gibi,yeni versiyonunu yazıp internette dolaşıma sokmuşlar..Eh gerçekten iyi yapılmış şeyler unutulmuyor işte,bir şekilde aktarılıyor kuşaktan kuşağa..Bu arada bu hikayenin,Ordunun Ergenekon soruşturması nedeniyle bir hayli prestij kaybı yaşadığı bu günlerde gündeme gelmesinin tesadüf olup olmayacağını da düşünmeden edemedim.Keşke bu,toplumda bundan sonra esecek antimilitarist reform rüzgarlarının bir habercisi olsa…Nerede?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder