10 Kasım 2010 Çarşamba

BENİM İÇİN AĞLAMA!



Fethullah Hoca ağlıyor,ağlatıyor!...Önce Kuranı gösteriyor,sonra çocuk gibi ağlıyor,sonra "Kuran yetim!" diye bağırıyor..Sonra dinleyen cemaat haykırmaya,kendini paralamaya başlıyor."Çığlıklarınıza kurban olayım"diyor..Daha çok haykırma sesleri..Arada Kurandan arapça ayetler,sonra Ressulullah hikayeleri..Nedir bu?Toplu bir deşarj olma ritüeli mi?Samimi bir inanç ifadesi mi?Bir günahtan arınma ayini mi?Kim için ağlıyorlar?..Kendileri için mi,yoka kendileri gibi olamayanlar,mesela bizler için mi?..Hoca şimdi Abd'de...28 şubat döneminde kendisine karşı palazlandırılmış kampanya olmasa da şimdilik geri dönmeye niyetli görünmüyor.En sson Hanefi Avcı,onun emniyetteki akıllara zarar gücünü bir kıyamet alameti gibi gündeme getirdi biliyorsunuz.Kimilerine göre ömrünü eğitime ve ülkenin kalkınmasına adamış zararsız bir bilge kişi.Kimilerine göre gün gelip cübbe ve sarığı ile iktidar piramidinin tepesine oturup Türkiyenin çağdaş değerlerine elveda diyecek bir karşıdevrim önderi "Humeyni" olarak tahta çıkarılma olasılığı güçlü bir şeytan....Neden Türkiye'yi avucunda tutacak kadar güçlü olmaya çalışıyor bu adam?.Bu kadar büyük bir güçle niyetlendiği asıl şey ne?..Sadece eğitim,inanç ve iktisadi kalkınma mürşidi ise, bu denli büyük bir güçle işi ne?Niye devlet içinde bir devlet olarak hiç bir sivilin başaramayacağı kadar güçlü bir iktidar ağını koza gibi örüyor?Neden açıkça türban ya da benzeri eylemler yapmak isteyen taraftarlarını susturup,"gün gelecek istediğimiz her şey olacak" vaadi ile yatıştırıyor?

Kime ağlıyor,kimin günahları için gözyaşı döküyor..Ona itikatla bağlı olanlar için mi bizler için mi?Bir gün sadece ağlamakla kalmayıp kendileri gibi düşünüp yaşamak istemeyenleri adam edecek bir nizamın peşinde değilse neden"Kuran sahipsiz!" diye bağırıyor?

Benim için ağlıyorsan ağlama be, adam!..Bana bu kadar acıyoran,benim için savaş naraları atacak kadar çığlık çığlığa elemlere boğuluyorsan,ben yanmışım demektir.Senin kuracağın nizam ve senin sınırlarını çizeceğin anlayış dışına çıkmaya;kendi hayatım üzerinde söz sahibi olmaya hakkım yok demektir.Benim için ağlama!...Çünkü ben bir yetişkinim ve kimse tarafından vesayet altına alınmak istemiyorum.Kendi öz günahlarını bir tarafa bırakıp benim günahlarım için kendini parçalayan insanların bana,kendim olmayan bir hayatı dayatmak ve onu yaşamaya mecbur etmek dışında verebilecekleri bir şey olduğuna inanmıyorum.Tanrı ile aramdaki ilişkiyi kendim düzenlemek istiyorum,aracı istemiyorum.O sahip olduğun muazzam gücün bana zulüm ve cehennemden başka bir şey veremeyeceğini biliyorum.Eğer kendin ve taraftarların için döküyorsan o göz yaşlarını,buna bir itirazım yok..Çünkü o kadar büyük bir iktidar,o kadar bir güç,boğazına kadar günaha batmıştır ve gözyaşları ile yıka yıka temizlenmez...Ama yanlış yapsam bile başkalarının göz yaşı ile temizlenmeyi umacak kadar onuruz olmadığım için o göz yaşlarını reddediyorum.Samimi olsan bile,bu memlekette samimiyetle insan boğazlandığını bildiğim için,senin o samimiyetinden de korkuyorum.Benim için ağlama,istemiyorum!......senden başka bir ihsan da istemem...

9 Kasım 2010 Salı

Bebek ve Yılan..



Videoda bebek zehiri alınmış bir kobra yılanı ile oynuyor.Kobranın saldırganlıkları bebeği ürkütmüyor bile.Hani derler ya,"bebekler korku bilmez" diye,aynen öyle...O yaşta bir bebek,şiddetli gürültü ve patlama seslerinden etkileniyor:Korktuğu için değil,rahatsız olduğu için.Bu nedenle hepimiz korkuyu sonradan öğreniyoruz.Patolojik korkularımızı,mesela fobilerimizi de ebeveynlerimizden öğreniyoruz.Ben eşime şimdiye kadar,çocuğu sürekli "böcek böcek" diye korkutma dedim,ama dinlemedi.Zararlı bulduğu her şeyi böcek diye kodladı çocuğun zihninde.Oğlanda belki böcek fobisi olacak ileride.Oysa böcek de olsa,türümüzün hiç bir bireyi,yaşayan varlıklardan fobi derecesinde nefret etmemeli.Zaman geliyor bu böcek fobisi bilinçaltında evcil hayvanlara karşı bir antipatiye dönüşüyor şeklinde kuşkularım var...

Türkiye'nin Youtube ile sınavı...



Youtube kimsenin beklemediği bir anda açılıverdi..Meğerse Youtube'un kapatılma nedeni olan Atatürk'e hakaret ettiği iddia edilen videolar,TRT arşivinden alınma görüntülerden oluşuyormuş.Bu görüntülerin telif hakkı da bir Alman kuruluşunda bulunuyormuş.O kuruluş telif hakkı ihlali iddiasıyla başvuru yapınca youtube yetkilileri de başvuruyu haklı bulup videoları kaldırmışlar..Yasak da kalkmış böylece..Türkiye Youtube'u,uygar ülkelerde anlaşılması imkansız bir nedenle kapatmıştı.Türkiye,milli yasalarına göre suç teşkil edebilecek her türlü içeriği dünyanın neresinden yüklenmiş olursa olsun kaldırtmak istiyordu.Yani Türkiye,mesela Yunanistan'da yaşayan Yunanlılara bile Atatürk'e hakareti yasaklamak istiyordu!...Şüphesiz Youtube'da yalnız Türkiye için değil dünyanın her ülkesinde suç teşkil edebilecek içerikler var.Buna rağmen,Avrupa'da bizim gibi gerekçelerle youtube kapatılmıyor.Nedeni ise,Youtube'un muazzam bir görsel kütüphane olması,zararlı içeriklerinin üstün kamu yararı karşısında devede kulak kalması.Bizim yetkililerin sandığı gibi yalnızca kedi videolarının paylaşıldığı bir portal değil youtube;arayan bilir...Yok, yoktur orada.Türkiye ise bu muazzam kamu yararını uçkuru düşük politikacıların yaygaracı hassasiyetleri nedeniyle fedaya hazırdır.Fakat Türkiye'nin arzu ettiği sansürcülüğü internette ödünsüz bir şekilde uygulanması için demokrasi ile bağdaşması imkansız yasal önlemler almasıyla mümkün olabilir(Çin gibi,Pakistan gibi...)İşte bu nedenle internet teknolojisi,devletleri içinde suç teşkil edebilecek özgürlüklerin de bulunduğu bir özgürlük anlayışını kabul etmek ya da etmemek gibi bir seçenekle baş başa bırakmaktadır.Bunun ortası yoktur.Türkiye ise bunun ortasını bulmaya çalışmakta:Yani hem medeni dünyanın bir parçası olacak,hem de sansür ve yasakçı zihniyet devam edecek...Ortada kalmak mümkün olmadığı için her seferinde medeni dünyanın dışına savrulmaktadır...

hanimiş de anasının guzusu..



Rosemary'nin Bebeği adlı bir film izlemiştim.Roman Polansky'nin filmiydi..Şeytandan hamile kalan bir kadının öyküsüydü..Kadın işin sonunda şeytan tarafından hamile bırakıldığını anlıyor,ama yine de bağrına basıyordu.(Şeytan da olsa benim yavrııımmm)Doğan bebeğin yüzünü göstermemişti yönetmen filmin sonunda.Herhalde böyle bi şeyle karşılaşacaktık gösterseydi!...